Aile Hukuku
20 Eyl 2025
Boşanmada Sosyal Medya Kusurları: Beğeniler Sadakat Yükümlülüğünü Nasıl İhlal Eder?
Yargıtay kararı ışığında, eşlerin sosyal medyada (beğeni, yorum) sergilediği güven sarsıcı davranışların boşanma davasında ağır kusur teşkil etmesi ve tazminat/nafaka taleplerine etkisi incelenmektedir.

Boşanmada Sosyal Medya Kusurları: Beğeniler Sadakat Yükümlülüğünü Nasıl İhlal Eder?
Dijital Çağda Sadakat Sınırları
Evlilik birliğinin temelini oluşturan sadakat yükümlülüğü, günümüzde sadece fiziksel birliktelik sınırlarını aşarak dijital ortama taşınmıştır. Eşlerin sosyal medya platformlarında (Instagram, Facebook vb.) sergilediği davranışlar, Yargıtay tarafından evlilik birliğini temelden sarsan ve boşanmaya neden olan önemli kusurlar olarak kabul edilmektedir.
Sunduğumuz Yargıtay kararı örneğinde de görüldüğü gibi, eşlerden birinin başka kadınlara ait fotoğrafları beğenmesi ve güven sarsıcı davranışlarda bulunması, mahkemelerce açık bir kusur olarak kabul edilmiş ve boşanmanın maddi sonuçlarını doğrudan etkilemiştir.
I. Yargıtay Kararında Odak Noktası: Güven Sarsıcı Dijital Davranışlar
T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin incelediği davada, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi, erkek eşin kusurlu olduğunu tespit eden pek çok gerekçeyi sıralamıştır. Bu gerekçeler arasında, okuyucunun dikkatini çeken ve güncel hukuki tartışmanın merkezinde yer alan bir davranış bulunmaktadır:
"Başka kadınlara ait fotoğrafları beğenerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu..."
Bu tespit, sosyal medyada yapılan basit bir eylemin dahi (beğenme, yorum yapma, takip etme), evlilik birliğinin sürdürülmesini imkânsız hale getiren bir sadakatsizlik ve güven sarsıcı hareket olarak değerlendirildiğini göstermektedir.
Sadakat Yükümlülüğünün İhlali
Türk Medeni Kanunu ($TMK$) boşanma hükümlerinde sadakat, evlilik birliğinin korunması için zorunlu bir görevdir. Yargıtay'a göre, eşlerden birinin karşı cinsle ölçüyü aşan, eşini küçük düşüren veya eşte şüphe uyandıran her türlü yakınlaşması (fiziksel olsun veya dijital), sadakat yükümlülüğünün ihlali anlamına gelir.
Sosyal medya beğenileri, tek başına zina sayılmasa bile, eşe karşı sergilenen ağır bir saygısızlık ve güvensizlik kaynağı olarak kusur teşkil eder.
II. Kusurun Derecesi: Ağır Kusurlu Olmanın Sonuçları
Boşanma davasında hakimin ilk ve en önemli görevi, tarafların kusur derecesini belirlemektir. Kusur derecesi, boşanmanın hukuki sonuçlarını (nafaka ve tazminat) doğrudan etkiler.
Yargıtay incelemesinden geçen bu kararda, erkek eşin (kadının babasına hakaret ve aşırı kıskançlık gibi hafif kusurlarına karşılık) ağır kusurlu olduğuna hükmedilmiştir. Erkeğin ağır kusurlu sayılmasında; kadının hastalığıyla ilgilenmeme, harçlık vermeyerek ekonomik şiddet uygulama ve güven sarsıcı dijital davranışlar gibi pek çok eylemi etkili olmuştur.
A. Tazminat ve Nafaka Hakkının Doğması
TMK Madde 174 ve 175 uyarınca, boşanma sonucu maddi kayba uğrayacak olan az kusurlu veya kusursuz eş, karşı taraftan tazminat ve nafaka talep etme hakkı kazanır.
Kararda görüldüğü gibi:
Ağır kusurlu erkek: Tazminat talepleri reddedilmiştir.
Hafif kusurlu kadın: Maddi ve manevi tazminat ile birlikte yoksulluk nafakası alma hakkı kazanmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi, bu hakkaniyet dengesini gözeterek, kadın lehine aylık yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmetmiştir.
B. Miktarlarda Hakkaniyet İlkesi
Karar, mahkemelerin tazminat miktarlarını belirlerken sadece kusur oranına değil, aynı zamanda tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına (gelirleri, yaşam standartları) ve paranın alım gücüne de baktığını göstermektedir. İlk Derece Mahkemesi'nin verdiği tazminat miktarını Bölge Adliye Mahkemesi'nin azaltması, hukuki denetimde hakkaniyetin ne kadar merkezî bir rol oynadığını teyit etmiştir.
III. Önemli Hukuki Çıkarımlar
Bu Yargıtay kararı, boşanma davası açmayı düşünen veya boşanma sürecinde olan kişiler için üç net mesaj vermektedir:
Her Dijital İz Delildir: Sosyal medya hesaplarında yapılan beğeniler, yorumlar, mesajlaşmalar ve diğer etkileşimler, boşanma davalarında güven sarsıcı davranışların somut delili olarak kullanılabilir ve kusur teşkil eder.
Ekonomik Şiddet Kusurdur: Erkeğin kadının rahatsızlığıyla ilgilenmemesi ve harçlık vermemesi gibi ekonomik ve duygusal ihmaller de ağır kusur nedenleri arasında sayılmıştır.
Kusurlu Taraf Bedel Öder: Evliliğin sarsılmasına ağır kusurlu davranışı ile neden olan taraf, karşı taraftan tazminat talep edemediği gibi, az kusurlu eşin tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerini karşılamakla yükümlü olur.
Unutulmamalıdır ki, boşanma davaları karmaşık süreçler olup, her bir kusur tespiti somut olayın özelliklerine göre değişiklik gösterir. Hak kaybı yaşamamak ve davanızı en güçlü şekilde yürütmek için, dosyanızın detaylarını uzman bir Aile Hukuku Avukatı ile değerlendirmeniz büyük önem taşımaktadır.
IV. Karar
2. Hukuk Dairesi 2023/190 E. , 2023/2851 K.
"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2231 E., 2022/2210 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/493 E., 2022/751 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararıher iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının müvekkline karşı ilgisiz ve güvensiz olduğunu, müvekkilinin haberi olmadan müvekkilin telefon rehberinde kayıtlı olan kişilere ve sosyal medyasında kayıtlı olan kişilere mesaj gönderdiğini, müvekkili küçük düşürecek sorular sorduğunu, müvekkiline karşı aşırı ve gereksiz kıskançlıklar gösterdiğini, hem müvekkile hem de müvekkilin babasına ithamlarda ve hakaretlerde bulunduğunu, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, cevaba cevap dilekçesi ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava ve cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkilini aşağıladığını, müvekkiline hakaret ettiğini, harçlık vermediğini, erkeğin sosyal medyada başka kadınların fotoğraflarına beğeni gönderdiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek erkek kusurlu olduğundan asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğin babasına hakaret ettiği, erkeğin sosyal medyadan paylaştığı resme yorum olarak hakaret sayılacak mesaj yazdığı, aşırı kıskanç olduğu, erkeğin ise kadının hastalığını bilerek evlenmesine rağmen evlendikten sonra masraflı olduğunu söyleyerek hastalığı ile yeterince ilgilenmediği, kadına harçlık vermediği, evlilik yıl dönümünü kutlamadığı, ortak hanede kadın için ağır hakaret sayılacak şekilde odaları gezerek erkek aradığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, saat mefhumu olmadan ailesinin de kadını görüntülü olarak aradığı, kadına hakaret ettiği, ziynet eşyalarını alıp iade etmediği ve güven sarsıcı davranışta bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, az kusurlu, geliri olmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın lehine aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları kadın yararına oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, ağır kusurlu olduğundan erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarında geçmeyen dava dilekçesinde bulunmayan kusurların müvekkiline yüklendiğini, müvekkilinin kusurlu olmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, müvekkili lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadının sitem için yazdığı mesajın kusur olarak yüklenemeyeceğini, kusurların nafaka ve tazminat hükmedilirken dikkate alınmadığını, erkeğin gelirinin bildirilen gelirinden fazla olduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğin babasına hakaret eden mesajlar yazdığı, erkeğin sosyal medyadan paylaştığı fotoğrafın altına "Sil adam sansınlar" şeklinde yorum yazarak erkeğe hakaret ettiği, erkeği aşırı kıskandığı, bu sebeple sürekli aradığı ve bulunduğu yerden resim göndermesini istediği, erkeğin ise kadının göz rahatsızlığı olduğunu evlenmeden önce bilmesine rağmen evlendikten sonra masraflı olduğunu söyleyerek tedavi ettirmekten ve masraflarının ödemekten kaçındığı, kadını ailesinin yanına ...'ye gönderirken harçlık vermediği, eve geldiğinde müşterek evdeki odaları gezerek biri olup olmadığını kontrol ederek kadını aşağıladığı, kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, ailesinin kadını saat mefhumu olmadan telefonla görüntülü olarak aramasına sessiz kalarak ailesinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, başka kadınlara ait fotoğrafları beğenerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, diğer kusurların ise kadının ve erkeğin kusurlu hareketlerinden çıkarılması gerektiği, tespit edilen kusurlara göre yine de kadının hafif, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların kusura yönelik istinaf talebinin kabulüyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen tazminat miktarlarının fazla olduğu gerekçesiyle kadın lehine yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf itirazları yönünden ise İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında tarafların kusurlu olup olmadığı, karşılıklı davaların kabulü ile kadın lehine nafaka ve tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
********** Kişisel Verilerden Arındırılmıştır ******************** Kişisel Verilerden Arındırılmıştır ******************** Kişisel Verilerden Arındırılmıştır **********
Uyarı:


